savaşa hayır

23:12 7 Ağustos 2009 Cuma

yazacak... yazmayacak.. yazacak... yazmayacak... aaa yazacak çıktı demekki yazacak :))
çokça uzun süre sonra yaşamanın güzelliğine dair bir cümleyi ufuğa gönderdiğim elektronik postada kurdum. enteresandır bu aralar haleti ruhiyemin görece iyi olduğunu da o cümleyi kurduktan hemen sonra farkettim. bu farkındalığın bende yarattığı sarsıntıyı halen üzerimden atabilmiş değilim. ilginçmiş iyi olmak. nasılsın sorusuna iyiyim diyebilmek. kafam da güzel değil oysa. ne alkol ne tütün ne de başka tür nevale. hiç alışkın olmadığım bu his nedensizce belirli bir kafa rahatlığıyla yerleşiverdi içime. içimden cümle halinde dışarı çıkınca da hafifleyip uçuverdim sanki. başka bi kafa bu hiç, hiç bir tüketim maddesinin daha önce oluşturmadığı bir kafa. nedense umutla doldu. ve ufuğa mail yazarken oluştu. radyasyondan mı acaba? manyetik dalgalar beynime hasar verdi de mal mı oldum? mutasyon mu geçirdim yoksa?değişik bir virüs mi yayıyor yoksa yenilenen teknoloji. halkı mal yapmak bulunduğu durumdan mutlu etmek kabulenmelerini sağlamak için? ufuk sana da bulaştı mı? okumasaydın postayı? henüz çok geç değilse okumadan sil. yok ya da oku. bu kafa değişik bi kafa. uçarcasına, takmazcasına... biyolojik bir savaşın silahı değildir sanmam çünkü okuma aşkını alamadı, ya da araştırma sorgulama isteğini. bir silah olsaydı üretimi engellerdi bakın halen yazmaya devam ediyorum. belkide uzun dönemde gösterecektir etkisini. yavaş yavaş eritip beynimi yok edecektir sorgulayıcı kitlemi. belki yazma yetimi yavaş yavaş kaybedeceğim. GARİPÇE iyiyim. esasında iyiyim demek abartılı geliyor. o kadar alışmışımki hiç kullanmamaya sanki ulaşılması imkansız gibi. kötü değilim desem... bu da olmadı tam kelimesini bulamıyorum. etkisini görüyormusunuz kelimeleri seçemiyorum tıkandım kaldım. ah bu kafa nasıl bir kafa? bir kelime.... bir kelime... ama hangisi?

0 fındık kabuğu doldu:

Yorum Gönder