doz aşımı

21:32 7 Aralık 2010 Salı

zırrrrr......
zırrrrr......

kapı mı telefon mu çalan anlayamadı. ikisinin de aynı anda çaldığını farketti sonra. sesi mi görüntüyü mü tercih edecekti? beklediği biri vardı. kapıdaki mi yoksa telefondaki mi oydu? hızlıca kapıyı açıp o değilse koşarak telefona bakmaya karar verdi. kapıyı açtı değildi hemen telefona koştu değildi. ikisini de kapattı.

tik tak...
tik tak...

bekledi, bekledi, bekledi. yemeğini hızlı hızlı yedi ya gelirse diye. tam uykuya bile dalamadı ya duymassam diye.

cızır...
cızır...

elinde bitmiş bir şişe televizyon karşısında en paspal haliyle uzanmıştı. uykusuzluktan gözleri morarmış, saçı başı darmadağın, az sonra banyoya girecekti.

zırrrrr....
zırrrrr....

kapı çaldı. yavaş hareketlerle kapıya gitti. gözleri uykulu delikten bile bakmadan üstünü başını düzeltmeden kapıyı açtı.
gelmişti....

gıcır gıcır...

saçları yapılı kıyafetleri ütülüydü. parfüm kokulu yakası bembeyazdı. elinde boş şişeyle duran kadına baktı. şişeyi elinden aldı yanağına bir öpücük bıraktı. üstünü giyinesine fırsat vermeden elinden tutup dışarı çekti.

pat pat...
pat pat...

koşturarak indiler merdivenleri. dışarı çıkınca ellerini açtı kendi etrafında döndü şaşkın kadına bakarak:
"değer mi" dedi. "benim gibi bi adam için bu güzellikten eksik kalmana değer mi" "nasıl yaptın bunu kendine?" "hayat sokaklarda."

kadını dudağında öptü ve gitti.

2 fındık kabuğu doldu:

  1. evet bu biraz fazla olmuş cidden. doz aşımı!!

    whymypen

  2. bridget jone'un günlüğü vardı aklımda bunu yazarken...:):)

    Luna

Yorum Gönder