mavi ekran

01:04 14 Ocak 2010 Perşembe

bir yazı daha yazmak istedim. pek yazasım var bu akşam. dertlendim niyeyse. efkar düşüverdi içime. arabesk cümleler kuruyorum di mi? sen beni bide içerken gör. niyeyse sarhoş olunca hep ferdi tayfur emmioğlu şarkısını söylüyorum. bi defa barda peçeteye yazıp çalan gruba göndermiştim. düşünsene adam bakıyo peçetede "ferdi tayfur emmioğlu" yazıyor:) bilinçaltıma erleşmiş şarkı ne yapayım? herkes sarhoş olsa çalan grup sahenden inse,, herkes sarhoş ya
ben hemen gidip mikrofonu elime alsam, hangi şarkıyı söylerdim acaba: emmioğlunu söylemezdim. belki de söylerdim kafam çok güzelse engel olamıyorum kendime söylüyorum. ama planladıysam herkesi sarhoş edip şarkı söylemeyi belki hiç içmem, hiç içmemem gerek çünkü benim kafam hemen güzel oluyor. ayıkken ne söylerim. hakkaten haa bana mikrofon verseler, yalvarsalar bir de ne olur bi şarkı söyle diye, (tilki kargayı kandırmış ya zavallımı) ne söylerdim ki... ne söylerdim ben?

arkadaki alkışlar da dinleyicilerimden gelecek. sol elimle mikrofonu tutacağım, sağ elim havada, "it's a kind of magic...."
arkasından da emmioğlu:):) gülme ama o benim bilinçaltımda en sevdiğim şarkı. gerçek duygum o benim:):)
benim bilgisayarım bozuldu. şeffaf hiç bir şeyim kamadı. gri de çok sevdiğim bir renk aslında ama yazılarım da bozuk. en azından başlat menüm çalışıyor.
keşke her şey öyle olsa dimi;
başlata bassan başlasa. gerçi başlata basınca bişey başlamıyor program listesi çıkıyor. bi de çok ilginç bilgisayarı başlat çubuğundan başlatmıyorsun. ordan kapatıyorsun. bence o tuşun adı kapat olmalı. belki de başlasın ve açık kalsın hiç kapanmasın diyedir. ancak sihirle mi mümkün diyosun. hmm teknoloji çağıdayız di mi herşey elektriğe muhtaç. elektrik gitti mi kapanır değil mi? sonra yeniden mi başlatırsın. bilgisayar bozulunca da yeniden başlatıyoruz mesela düzeliyor ozaman. hatta çok ilginç çözülemeyen bir sürü sorun oluyo da için de yeniden başlatınca halletmiş oluyo. elektrik kesilip yeniden gelinde sistem bi kendine gelemiyor önce. bi tane bilgisayarın bu yüzden tamamen bozulduğuna şahit oldum devamlı mavi ekran verdi. neyseki bilgisayar değiliz. zor bişey bence bilgisayar olmak. bazen biz de mavi ekran veriyoruz ama.
hiç gitmediğim şehirler var biliyor musun blog. bazılarına gimtediğimi duyunca insanlar şaşırıyor. sanki kendileri her şehre gitmiş gibi. bi de denizi olmayan yer şehir mi derler. denizi olmayan bi şehirde büyüdüm ben. deniz kıyısında lise hayatım geçti sadece 3 sene. denizi olmayan bir şehirde üniversiteye gelsim. yaz tatillerini saymassan deniz görmüşlüğüm yok pek. ben ne yapayım ozaman. ben vapurla gidemiyorum okula, koltukları rahatsız dolmuşlara biniyorum. ama vapurda da radyo açmıyorlarmış. burda dolmuşlarda sabahları radyo açıyorlar. ben de seviyorum denizi. denizi olmayan bir şehirdeyim diye sevmmiyor mu oluyorum yani. ben de martılara simit atmak istiyorum. olsun burada da güvercinler var. hem de ürkek değiller. kimse de gelmez değil mi bu iç anadolu şehrine? ben de gidemem zaten bu gidişle bir yere. bilmem çok acıdım ankaraya kimse sevmiyor diye. onun suçu değil ki denizi olmaması. hem insanın arkadaşları yanında olsun alaskaya bile gider yaşamaya. orası soğuk oluyormuş ya. (orasıydı değil mi soğuk olan, bir ara da oturup coğrafya bilgimi artırmam gerek bu ara baya ihtiyaç duyuyorum). yarın denizi olan güzel bir şehrin fotoğraflarına bakıcam.
fotoğraf nasıl değişik bir şey, eskiden çiviyle kazıyarak resim yapıyorlarmış ya duvara bi adı vardı tabiiki de hatırlamıyorum. google dan da hiç bakasım yok. hititler çok iyi arşivciymiş. herşeyi yazıp o tabletlere böyle yeraltında bi kütüphaneleri var oraya saklıyorlarmış. başlarına kötü bir şey gelince de çıkarıp kayıtlara benzer durumları araştırıyorlarmış öncesinde ne olmuş sonrasında ne olmuş neler yapılmış hatamız neymiş diye, yeni durumdan böyle kurtulmaya çalışıyorlarmış. çivi yazısı çok güzel değil mi, bi ara koluma çivi yazısıyla ismimin dövmesini yaptırmak istemiştim, sonra nedense çok saçma geldi. ama şimdi yine mantıklı geliyor.
kafam dağıldı biraz yazınca. iyi ki varsın blog...

1 fındık kabuğu doldu:

  1. :)

    tulkas!?

Yorum Gönder