hiç kendini göstermeden enseme üfledi ve ben ona dönene kadar kaybolup gitti...
tılsım böyle geçti işte bana. sonra ben buluta dedim ki güneşin önüne geç. geçti. şaşırdım. karartıyı sırf ben yaptım diye sevdim. ama üşüdüm sonra. dedim ki güneşe kaç buluttan. kaçtı. eğlendim kovalamacayı izlerken. dedim ki atmosfere tüm su buharlarını bana ver. ıslandım. ama hava kurudu. dudaklarım çatladı. koyu renk rujumu o vakit sürdüm nemlendiriciliydi hatta. dudaklarım ıslak ve bakımlıydı bembeyaz dişlerimle gülümsedim. yere baktım toprak kuruydu. toprağa dedim uyan. uyanmadı. güneşe dedim dur durmadı. tılsım gitmişti. rujumu sildim...
Mike Stilkey'nin Kitaptan Heykelleri
5 ay önce
sevdim ki ben bu yazıyı çok
tulkas!? 23 Ekim 2010 15:21
senin olsun o vakit:):)
Luna 24 Ekim 2010 13:58