zorhane

03:02 12 Mayıs 2009 Salı

öğrenciliğe başladığımdan beri (ki bu başlama zamanı hayatımın en güzel zamanlarıydı; henüz 7 yaşımdaydım) ikinci dönemin sonlarına doğru bu bunaltıyı yaşarım. senenin yorgunluğu mu denir katlanılan şeylerin sonuç getirmediğine şahit olmanın burukluğu mudur bilinmez. ancak gerçek olan şu ki okul her türlü bir zorunluluktur. sınıf arkadaşları olmasa hangi çocuk okula gitmek ister. her sabah 8 de kalkıp akşam 3 buçuğa kadar kim gider. sırtında yüz bin tane kitapla. aslında ilkokul anılarmı yazmak hiç istememiştim ama ben hep kitapları çantama koymayı unutup boş çantayla giderdim;);)
2 dönem boyuncada okul hayatının gelişime sağladığı katkı gereksiz derslerde geçirdiğimiz boş vakitlerden daha az olsa gerek ki dönem bitimine yakın hiç bir derse gitmek istemiyorum. ve ödevler saçma gelmeye başlıyor. ilk kez dönem içindeki dersleri ciddiye almışken sonunda herşeyi bir anda bırakıp finallere girmemek fikri aklımı kurcalıyor.
özgür bırakmak istiyorum bedenimi, ruhumu, kayıtsız, şartsız, ve zorunluluklardan arınmış...

0 fındık kabuğu doldu:

Yorum Gönder